Kitaplar,  Yabancı Kitaplar

YABANCI ALBERT CAMUS KİTAP YORUMU

“Bugün annem öldü. Belki de dün bilmiyorum.”Yabancı

Yabancı, içinden geldiği gibi davranan, duygulardan çok yaşanmışlıklara önem veren ve oldukça fazla gözlem yapan Mersault adlı karakterin işlediği bir suçtan ötürü yargılanmasını ve ancak suçundan çok tavırlarının dikkate alındığı bir mahkemeye çıkarıldığında başından geçen olaylar silsilesini konu alıyor.

Kitabın giriş cümlesi vurucu. İlk bakışta annesinin ölümünden derin üzüntü duyan bu nedenle günleri karışmış bir insan görüyoruz. Kitabı okudukça bu karakterin hiçbir şeye fazla anlam yüklemeyen ve yüceltmeyen, duygulardan arınmış, özgürce yaşayan, toplumsal normları dikkate almayan ve bu doğrultuda annesinin ölümüne de tepkisiz kalmış bir karakter görüyoruz. Annesinin cenazesinde ağlamayan, tabutunun başında sigara ve kahve içen, ertesi gün denize giren ve sinemada komik bir film izleyen, gayrimeşru ilişki yaşayan kelimenin tam anlamıyla “absürt” yaşayan bir karakter. Mersault karakteri için hiçbir şey “fark etmez”. Olsa da olur olmasa da olur. Öyle ki kız arkadaşıyla arasında geçen bir diyalog şöyle;

Akşam Marie beni görmeye geldi , kendisiyle evlenmek isteyip istemediğimi sordu. Benim için farketmediğini , eğer o istiyorsa evlenebileceğimizi söyledim. O zaman da onu sevip sevmediğimi sordu. Ben de yine daha önceki gibi cevapladım, bunun bir anlamı olmadığını ama elbette onu sevdiğimi söyledim. “Öyleyse neden evleneceksin benimle ” dedi. Ben de ona bunun bir önemi olmadığını, ama o arzu ediyorsa evlenebileceğimizi anlattım.

Annesinin cenazesinde de şöyle bir cümle kuruyor;

“Çoktan beridir kırlara gitmemiştim, annem olmasa gezip dolaşmaktan ne kadar hoşlanacağımı hissediyordum.” İşlediği suçtan ziyade İşte tam da bu söylemleri ve davranışları nedeniyle mahkemede yargılanır.

Kitabı okurken yabancıyı aradım durdum. Ancak eserin sonunda anladım ki yabancı Mersault karakteriydi. Topluma yabancıydı. Herkesten farklıydı ve bu yüzden yargılanıyordu.

Eser ikinci dünya savaşı sırasında yazılmış ve o dönemin izlerini taşıyor. Yabancı eseri, kitabın yazarı olan Albert Camus’ nun öncülerinden sayıldığı varoluşçuluk ve absürdizm felsefesini tam tamına yansıtıyor. Yazar kurguladığı olay ve Mersault karakteriyle idam cezasına atıfta bulunuyor. Biçim olarak çok akıcı ve net bir eser. Sürekli Mersault karakterinin gözlemlerini ve insanların Mersault karakterini gözlemlediğini görüyoruz. Bunlar müthiş tahliller örneğin,

” O sırada sokak lambaları birdenbire yandı ve gökyüzünde yükselmekte olan ilk yıldızları sönükleştirdi. Kalabalık ve aydınlık kaldırımlara böyle baka baka gözlerimin yorulduğunu hissettim. Lambalar kaldırımları parlatıyor, tramvaylar da ışıklarını düzenli aralıklarla parlak saçların, bir gülümseyişin ya da gümüş bir bileziğin üzerinde dolaştırıyordu…”

Kitaba olumsuz eleştirim şudur ki; her karakterin isminin var olması ve hayatlarına az ya da çok değinilmiş olması ancak Mersault’ un karşısına çıkan ve hayatını değiştirecek olan kişiyi Arap diye tabir etmesi çok “absürt” olmuş.

Elhasıl Yabancı,

Varoluşun anlamını sorgulayan, salt yaşadığı günü önemseyen ve davranışlarında toplum kurallarına uymayı reddeden özgün bir karakteri okumak isteyenler için ilgi çekici bir eser!

Bizi İnstagramda Takip Edin !

Diğer Yorumlarımı Buraya Tıklayarak Görebilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.