JANE EYRE KİTAP İNCELEMESİ

“Cahil kişilerin ruhu gübrelenmemiş, sürülmemiş topraklar gibi katıdır. Önyargılar bu ruhlara, kaya diplerinde biten otlar gibi sımsıkı yapışır, inatla büyürler. Bunları söküp atmak, kökünü kurutmak zor mu zordur; bunu biliyordum.”

Jane Eyre, yetim kaldıktan sonra ölen dayısının isteği üzerine yengesi tarafından gönülsüzce bakılan ve çok geçmeden yatılı bir okula gönderilen, buradaki eğitimini tamamlayınca da Mr. Rochester’in evinde mürebbiyelik yapmaya başlayan Jane’in hikayesini konu alıyor.

Jane kabuğunu kırmaya karar verdikten sonra Mr. Rochester’in evinde mürebbiyelik yapmaya karar verir. Emsallerinin aksine sade ve gösterişsiz olan bu genç kadın, sahip olduğu farklı cevherlerle ev sahibini kendisine aşık eder.

Jane Eyre, aşk, merhamet gibi duyguları işleyen, içinizi ısıtacak sıcacık bir roman. Dini baskıları, erkek egemen toplumu, sosyal sınıf farklılıklarını ele alan Jane Eyre, çok okunan klasiklerden birisi olmuş. Dramatik sahneleri olmasını ise 19. yüzyıl İngiltere döneminde yaşanmış olmasına bağlıyorum ve sizi çok da rahatsız etmeyeceğine inanıyorum.

Kitabın yazarı Charlotte Bronte, romanı kendi hayatından ilham alarak oluşturmuş. Kadın yazarlar Victoria dönemi İngiltere’sinde ciddiye alınıp okunmadıkları için bu eseri bir erkek adıyla yani “Currer Bell” adıyla yayımlamış.

Roman birinci tekil şahıs ağzından anlatılıyor ve yazar, az rastlanan bir şekilde okuruna: “Sevgili Okurum” diye sesleniyor. Eserin dili sade ve akıcı, yorucu değil. Romanın kurgusu güzel olmakla birlikte bazı sahneler tahmin edilebilir durumdaydı. Ayrıca bu tatlı roman, romantizm akımının öncülerinden sayılıyor.

Elhasıl Jane Eyre,

Güçlü ve bağımsız olma mücadelesi veren ve bu haklı mücadelesinde kararlılığıyla yücelen Jane Eyre adlı genç bir kadının hikayesini okumak ve bu hikayeden ilham almak isteyenler için güzel bir klasik!

Bizi İnstagramda Takip Edin !

Diğer Yorumlarımı Buraya Tıklayarak Görebilirsiniz.